TEMİZ ÜRETİM (KİRLİLİK ÖNLEME) YAKLAŞIMLARINA GENEL BİR BAKIŞ
Gündelik yaşamımızda kullandığımız çeşitli ürün ve hizmetlerin ardında daha az artık ve atıklar bırakarak üretilmesi uzun bir süredir ara sıra gündeme gelse de, ilgili kurum, kuruluş ve bireylerin önemli bir bölümü tarafından pek ciddiye alındığı söylenemez. Özellikle çevresel sorunların bir kriz boyutuna ulaşmadığı ve çeşitli insani etkinlikler sonucu oluşan atıkların alıcı ortamlara (nehir, göl, deniz, boş arazi, vb.) caydırıcı bir cezai yaptırımla karşılaşmaksızın verilebildiği günlerde bu fikir ürün ve hizmet üreticileri arasında gerekli ilgiyi göremedi.
Alıcı ortamların kirlilik özümseme kapasitelerinin aşılmaya başlanması, doğal ortamdaki dengelerin geri dönüşü zor/imkansız bir şekilde değişiyor olması, çevre kirliliği kaynaklı büyük ölçekli sağlık sorunlarının gündeme gelmesi ve doğal kaynakların hızla tüketilmesi vb. süreçler sonucu çevre sorunlarının bir kriz boyutuna ulaşması özellikle gelişmiş ülkelerden başlayarak bu soruna farklı bakış açılarını da beraberinde getirdi. Geleneksel olarak oluşan büyük miktarlarda atığın alıcı ortamlara verilmeden önce çeşitli arıtma yöntemleri ile uzaklaştırılması (ki bu zararlı maddelerin bir ortadan kalkmasını değil sadece bir fazdan başka bir faza dönüştürülmesinden oluşan bir yaklaşımdır) arıtılması, oluşan atık miktarının ve arıtım maliyetinin sürekli artması ile alıcı ortam deşarj standartlarının, kamuoyunda yükselen çevre bilincine paralel olarak, sürekli düşürülmesi ürün ve hizmet üreten kurum ve sektörleri bu sorunun daha ucuz çözüm yollarını aramaya yöneltti. Bu yeni yönelimin sonucu olarak atık yönetiminde yeni stratejilerin geliştirilmesine yol açtı.
Buna ek olarak, son 20-30 yılda artan çevre duyarlılığı özellikle gelişmiş ülkelerde yaşayan tüketicilerin artan bir şekilde üretim, kullanım ve kullanım sonrası süreçlerde çevreye daha az zarar veren ürünleri tercih etmelerine neden oldu. Çevreye daha az zarar veren ürünlerin talep görmeye başlaması pek çok sektör için yeni bir rekabet alanı ortaya çıkardı.
Bu yeni yönelim sonrası yapılmaya başlanılan çalışmalar sonucu alınacak basit önlemlerle bile üretim sürecinden faydalı bir ürüne dönüşemeden geçerek atık haline gelen hammaddelerin daha etkin kullanımı sonucu bu kayıpların önlenebileceği ve aynı zamanda atık üretiminin de azalabileceği ortaya çıktı. Bunu ürünlerin maddesel içeriklerinin azaltılması, üretim için kullanılan hammaddelerin çevreye daha az zararlı olanlar ile değiştirilmesi, üretim ve kullanım sürecinde gerekli olan su ve enerji ihtiyaçlarının düşürülmesi gibi yaklaşımlar izledi. Sonuçta atık azaltılması, geri dönüştürme, yeniden kullanım, ürün ve hizmetlerin çevreye daha duyarlı tasarımı vb. konular üzerinde yapılan araştırmalar hızla artmış ve bir zamanların “ütopya”sı olan ürün ve hizmetlerin ardında daha az artık ve atıklar bırakarak üretilmesi fikri örnek uygulamalarıyla beraber gündelik yaşamımıza “Kirlilik Önleme” adı altında girmeye başlamıştır. Kimi kaynaklarda “Kirlilik Önleme” ve “Temiz Üretim” kavramları birbirleri yerine kullanılmaktadır.
Böylece geliştirilen yeni stratejilerle, atık yönetiminde doğal bir hiyerarşi oluşmuştur. Atığın oluşumunu önleyen ya da miktarını azaltan yöntemler daha önceliklidir. Bu yöntemler önem sırasına göre şöyle sıralanabilir:
- Kirlilik Önleme: Üretim süreci boyunca atığın oluşmasını önleyen Kirlilik Önleme yöntemleri, çevre yönetiminde önceliklidir. Kimi zaman bu yöntemler üretim sürecinde değişiklikler gerektirse de, çevresel ve ekonomik anlamda kazanımları diğer yöntemlere göre çok daha yüksektir.
- Geri Dönüşüm: Üretim sırasında atığın oluşumu önlenemiyorsa, arıtılacak/bertaraf edilecek atık miktarını mümkün olduğunca en aza indirmek için ‘geri dönüşüm’ ve ‘yeniden kullanım’ gibi yöntemler uygulanmalıdır.
- Arıtma: Atığın oluşumunun önlenemediği ya da miktarının azaltılamadığı durumlarda, hacmini ya da toksik içeriğini azaltmak amacıyla arıtım yapılır. Her ne kadar ‘boru sonu’ arıtma yöntemleri atık miktarlarında azaltım sağlıyorlarsa da Kirlilik Önleme kadar verimli/etkin yöntemler değillerdir.
- Bertaraf etme: Bertaraf etme atık yönetiminde en son düşünülmesi gereken seçenektir. Etkin atık bertarafı çevre yönetiminin önemli bir bileşeni olmasına rağmen, en az etkili yöntemdir.